BEYNİMİZ KALP KIRIKLIĞINI NASIL ALGILIYOR?

Pain and Aversion Networks

Her birimiz, hayatın bir noktasında boşanma, ayrılma, sevdiklerimizin ölümü gibi nedenlerle sosyal bağlantımızı tehdit eden olaylar yaşamışızdır.  İlginç bir şekilde, bu deneyimleri fiziksel acıya benzer şekilde tarif ederiz. Mesela, romatik ilişkimiz son bulduğunda ‘kalp kırıklığı’, ‘yüze tokat yemek’ gibi fiziksel acı kavramlarını kullanmamız da buna bir işaret. dildeki bu benzeşim, bilimcileri duygusal ve fiziksel acı arasında da bir bağlantı olabileceği fikrine getirmiş.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bu metaforların sosyal acı sonrası oluşması, aslında kendimizi boşlukta, tehdit aldında, zarar görmüş ya da kayıp hissetmekle ilgili. Çünkü acı deneyimler sonrasında beynimizde fiziksel acının tetiklendiği yerler aktive oluyor. Nasıl mı?

SOSYAL ACININ EVRİMİ

İnsanlar sosyal bağları çok güçlü canlılar. Aidiyet hissine olan ihtiyacımız, anlamlı ve düzenli sosyal ilişkiler yaratma çabamız tamamen evrimin bir sonucu olabilir. Atalarımız grup olarak takılmayı bir hayatta kalma stratejisi olarak benimsedi. Bu sosyal ilişkilerin amacı çoğunlukla yaşamsal olduğu için fiziksel bedenle daha bütünleşik olarak gelişti. Dolayısıyla bugün sosyal bir acının beyinde fiziksel bir acı merkezini tetiklemesi de olası.

Sosyal bir acı yaşadığımızda, tıpkı fiziksel acıda olduğu gibi beynimizde potansiyel olarak ağrı kesici üreten kimyasallarımız aktive oluyor. Opioid adı verilen bu kimyasal ağrı kesiciler, hem fiziksel hem de sosyal etkilerle tetikleniyor. Özellikle sosyal ayrılıklar acıya sebep olduğunda, bu ağrı kesici kimyasallar çalışmaya başlıyor. Yani beden kendisini sanki bir yeri gerçekten fiziksel acı yaşamışçasına tamir etmeye girişiyor.

Fiziksel acı beyinde iki alanı etkiliyor; duyusal ve duygusal alan.

Duyusal alan acı uyaranına yönelik yoğunluk ve spatiotemporal özellikler hakkında bilgi toplarken, duygusal alan uyaranın hoşnutsuzluğunu algılıyor ve  acı uyaranına daha çok odaklanmayı sağlarken, acı dolu deneyimi sonlandırmaya yönelik motivasyon oluşturuyor. Bu iki acı elementi farklı nöral mekanizmayı çalıştırıyor. Acı hissi, birincil ve ikincil somatosensory kortekste ve posterior insula’da algılanıyor. Fiziksel acıyla ilişkili olan bu iki alan, aynı zamanda acıya yönelik dikkat çekip onu bir an önce yok etmek için motivasyon da oluşturuyor.

brain-view

Yani neymiş, aslında bir yerimiz fiziksel olarak acıdığında beden ne yapıyorsa, duygusal bir acı çektiğimizde de benzer tepkileri veriyor. Önce ağrı kesicileri salgılıyor, ardında acıyı azaltmaya yönelik motive ediyor. Fakat bu süreçte sosyal olarak tehlike sezdiğimiz için biraz mesafeli bir tavır sergileyip temkinli olmak da tamamen yaşam kalım mücadelesinin bir parçası haline geliyor.